Tweet | Tarih: 25-01-2021 09:58 |
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı personel sayısı olarak en büyük bakanlıktır ve eğitim düzeyi olarak lisans mezunu ortalaması en yüksek bakanlıktır.
Hemen hemen her hafta Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili haberler sütunları süslüyor. Doğal olarak bu haberlerin içinde dedikodu mahiyetinde, fısıltı şeklinde haberlerde bulunuyor. O daire başkanı olmuş, Denizli Müdürlüğüne otuzdan fazla aday varmış, biri şube müdürü atanmış. (-mışlar) uzayıp gidiyor.
Şuan Milli Eğitim Bakanı kim desek hemen hemen herkes bakanın ismini bilir. Peki, bir önceki Milli Eğitim Bakanı kim diye sorsak ya da iki önceki Milli Eğitim Bakanının ismini sorsak. Evet, cevabı sizlerde biliyorsunuz ki belki o isimleri yüz kişide 5 kişi bile bilir. Prof. Dr. Ziya SELÇUK neden bu kadar bilinir oldu? Cevabı belli kendisine profesör denilmesini bile istemedi “ben Ziya Öğretmenim” dedi işte tamda bu yüzden.
Twitter’da bazen Ziya Öğretmen aleyhine kampanyalar düzenlenmeye çalışıldı kanımızca bu kampanyalar tepki ölçmek için yapıldı. Tepki ölçüldü ve bakıldı ki Ziya Öğretmen’in yanında binler değil milyonlar var geri çekilmek zorunda kalındı. Bu tepki ölçme işi maalesef belli zaman aralıklarıyla halen deneniyor. Geri çekilmek zorunda kaldılar dedik nedenini de söyledik ez cümleyle “Ziya Öğretmenim yanındayız” diye saf tutanlar her zaman onlardan kat be kat fazla oldu.
Vatandaşlar, öğretmenler, öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı memurları kısaca her kesim Ziya Öğretmeni çok sevdi. Neden sevdi? Bu soruya kime sorsanız kimi bir cümleyle kimi on cümleyle cevap verecektir. Çünkü öğrenciye senin öğretmenin saçına karışırsa söyle bende onun saçını keserim demedi. Bana Profesör diyeceksiniz, bana bakan diyeceksiniz demedi tersine ben “öğretmenim” dedi, 6 yaşındaki çocukları 1. sınıfa kaydetmeye çalışmadı, kayıt olmak istemeyenlere gidin o zaman doktorların kapısında bekleyin rapor alın demedi, el yazısı gibi bir garabeti o kadar aklıselimin uyarısına rağmen uygulayıp bir nesli heba etmedi. Değer verdi değer gördü… Mütevazıydi, içtendi, saygı gösterdi. İnsanlar saygıyı koltuklarından değil kişiliklerinden ve davranışlarından alır sözünü gerçek kıldı. İşte bu yüzden sevildi. Sevilmeye de devam ediyor…
Bakan çok sevildi bu bir gerçek fakat bir şeyler hep eksik kaldı. Kaptan vardı, vardı da mürettebat sayısı eksikti. Ziya Öğretmen 2,5 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı gibi dev bir kadronun başında. Öğretmenlerimiz ve vatandaşlarımız şu soruya cevap vermeli. Bir futbol takımının teknik direktörü istediği oyuncuları sahaya süremezse istediği ölçüde başarıyı elde edebilir mi? Cevap belli koca bir hayır!
Yazımızın başında ne demiştik; o bunu atamış, o diğerini göreve getirmiş… Hiç Ziya Öğretmen şunu atamış diye okumadık. Ziya Öğretmen göreve geldiği günden bugüne kaç il milli eğitim müdürünü değiştirmiştir? Kaç il müdürünü kendi inisiyatifiyle atamıştır? Kaç tane genel müdürü değiştirmiş, kendi istediği genel müdürle çalışma uyumunu yakalayabilmiştir? Bu soruların cevapları bellidir. İl müdürü olarak belki 2 ya da 3, genel müdür ve diğer kadrolarda hiç… Ziya Öğretmen son yirmi yılın belki de en çok sevilen Milli Eğitim Bakanıdır. Bu tartışmasız bir gerçektir. Fakat kendi ekibini çok hızlı bir şekilde artık kurmalıdır ve ekibiyle uyum içinde çalışmalıdır. Çünkü Ziya Öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı personeli için de ülke için de bir şanstır ve bu şans heba edilmemelidir.
Yafes Hekimoğlu