Kadro sayısı bu kadar fazla olan bakanlıkta ister istemez sorunların çokluğu da kaçınılmaz oluyor. Özellikle internet medyasında her hafta şu il milli eğitim müdürü değişiyor, bu kişi il milli eğitim müdürlüğüne geliyor haberleri çıkıyor. Bu kişi A iline il milli eğitim müdürü oluyor, geliyor, gelecek, gelmedi, gelecekti derken zaman geçiyor tabi…

Bu koltuğun talibi çok… Osmanlı zamanında, kişileri padişah göreve getireceği zaman insanlar kara kara düşünürmüş. Neyi mi? Bu görevi hakkıyla yerine getirebilir miyim diye tabi ki. Görevin sorumluluğunu ve o sorumluluğun ağırlığını taşımanın zorluğunu bilirlermiş demek ki.

Ya şimdi… Dedik ya A iline bu kişi geliyor diye isimler ortalıkta geze dursun biz kişilere değil ama hem mevcuda hem de neler yapılması gerektiğine bakalım, olmaz mı? 81 tane ilimiz var ve doğal olarak 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü kadromuz. Öğretmenden, şube müdürüne, maarif müfettişinden, belediye çalışanına, diğer bakanlıklardaki personellere kadar isimler bu makam için söylenir durur. Söylendiğine göre de bu görevlerdeki bazı kişilerin il milli eğitim müdürlüğü kadrosuna atanabilmek için uğraştıkları da bir gerçek olarak karşımıza çıkar. A isminin bu göreve atanması uygun mudur sorusu doğru soru mudur? Tabi ki değil. Olması gereken kişinin o göreve layık olup olmadığı fakat…

Ziya SELÇUK Milli Eğitim Bakanlığının başına geçeli iki buçuk yıl oldu. Sanırım il müdürü olarak beş kişi bile atamamıştır. Genel müdür olarak belki de hiç. Mevcut il müdürleri, genel müdürler geçmişten bugüne gelenler. Kimlerin ataması, eski bakanların ve eski müsteşarın… O zaman akla şöyle bir soru geliyor, bu kadro yeni bakana ayak uydurabiliyor mu? Eee, dedik ya her hafta bir haber çıkıyor, A iline şu kişi atanıyor, B iline şu, Genel Müdürlükler birbirine aykırı yazılar çıkarıyor, yok iki genel müdürlük anlaşamıyor…  haberler haberler.

Haberlerden çıkan sonuç ya da kamuoyuna yansıyan durum ise Milli Eğitim Bakanlığında Ziya SELÇUK’a ayak uydurulamadığı ve uyum eksikliği. Ziya SELÇUK kamuoyunca çok seviliyor, özellikle öğretmenlerin çok büyük çoğunluğu kendisine sevgi ve saygı duyuyor.

Dünyayı kasıp kavuran salgınla beraber Ziya SELÇUK durmadan dinlenmeden koşturuyor. Salgın sonrası bu koşturmacasının kat be kat artacağını söyleyebiliriz. Bu yüzden Ziya SELÇUK’un kendisine ayak uydurup aynı özveri ve bilgiyle çalışacak ekiplere ihtiyaç duyacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

Hacı Güzelkaya