06/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen LGS sınavına 8. sınıf öğrencilerimiz katıldı. Bakın bu çocuklar kimler? 2020 yılının 17 Mart tarihinden sınavın yapıldığı tarihe kadar yüz yüze eğitime ara ara katılmak zorunda kalanlar yani neredeyse 1,5 yıldır kara tahtaya hasret kalan, sınıflarında eğitim göremeyenler. Öğretimleri ne derseniz deyin sekteye uğrayanlar fakat en önemlisi ülkemizin aydınlık geleceğinin devamı olan çocuklar… Bu düşünce yazısında, geçen seneki 8. sınıfların girdiği LGS sınav kapsamı ve bu seneki 8. sınıfların girdiği LGS sınav kapsamına değinme gereği bile duymuyoruz. Çünkü o konuda bu seneki 8. sınıflar %100 haklılar.

Twitterda iki gündür gündem LGS sınavı ve soruların zorluğu… Üşenmedik biz de soruları çözdük. Evet, kesinlikle haklılar. Ölçme ve değerlendirme kriterlerinden uzak, çocuklarımızı özellikle matematik dersine karşı soğutan ve ön yargı oluşturan sorular. Bir sorunun çözümünü biz kendi büromuzda olduğumuz halde 13 dakikada çözdük daha kolay yolu yükseklik formülünü kullanmak fakat incelediğimizde o bilgi 8. sınıf müfredatında yok. Soruları kim mi hazırlıyor? Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Bakın bu çocuklara bu kadar zor soru sormak marifet değil çünkü çocuklar psikolojik olarak şunu kanıksıyor “Ne yaparsak yapalım biz bu dersi yapamıyoruz”. Yani öğrenilmiş çaresizlik! Böyle bir nesil mi istiyoruz asıl soru bu…

Sorulan soruların bir kısmının eleyici ve seçici olması muhakkak gerekli bunu kimse inkâr edemez. Olmalı da… Fakat bu soruların ne hayatla ne müfredatla ne de çocukların aldığı öğretimle alakası yok. Üstelik 1,5 yıldır süren salgın dönemi ve çocukların zorunlu olarak okullarından uzak kaldığı düşünüldüğünde… Çocuklarımız tabi ki matematik bilmeli, öğrenmeli fakat bu matematiği değil! Hayatla uyumlu temel matematiği öğrenmeli, uygulamalı.  İsterseniz 2017 ve 2021 yılı sınav sorularını kıyaslayarak inceleyin ve aradaki farkı görerek ne demek istediğimizi anlayın. Şimdi telafi eğitiminden bahsediliyor. Telafi ne demektir? TDK’ya göre “Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma” madem eksiklik var ki telafi eğitimi olacağına göre eksiklik resmi olarak da kabul edilmiş. Öyleyse eksiklikler giderilmeden LGS sınavı neden gerçekleştirildi? Hele o soruları sormanın hiçbir açıklaması ve mazereti yok maalesef…

Milli Eğitim Bakanı annelerle gerçekleştirdiği buluşmada bu seneki LGS sınavı için daha kısa ve kolay çözülecek sorular hazırladıklarını söylemişti. Fakat öyle olmadığı görüldü. O zaman şunu düşünmeden edemiyoruz Milli Eğitim Bakanlığında bakandan habersiz ve bakana rağmen işler mi yürütülüyor? Çünkü bakanın “kolay” sözünün boşa çıktığı görülüyor. Kamuoyu bu duruma çokta yabancı değil biliyorsunuz ki daha önce Talim Terbiye Kurulu Başkanı Milli Eğitim Bakanını hem de sosyal medya üzerinden eleştirebilmişti.

Dost acı söyler diyoruz ve halisane olarak diyoruz ki: Ziya Selçuk öğretmenler tarafından çok sevildi, sayıldı… Birçok kişi son 20 yılın en iyi Milli Eğitim Bakanı olarak kendisini belirtiyor. Bu yüzden değil mi ki Milli Eğitim Bakanından ziyade Ziya Öğretmen olarak anılıyor. Fakat bu durum bu gidişatla çok uzun sürmeyebilir çünkü Ziya Öğretmen her şeye yetişemez. İşte bu yüzden diyoruz ki Milli Eğitim Bakanı artık ekibini check etmelidir yoksa çok geç olacak… Bizden dostça uyarması.

Eren Okur