Yapılan çalışmalar sonucunda Ek-1 ve Ek-2 formları değişiyor. Okul idarecilerimiz açısından zulüme dönüşen rotasyon uygulamasında değişikliğe gidiliyor. Bu yazımızda birkaç öneride biz sunmak istiyoruz.

         1) Rotasyon: Okul idarecilerine 4 yılda bir rotasyon uygulaması yanlıştır ve artık tabiri caizse zulüme dönüşmüştür. 4 yıllık bir süre çok ama çok kısa bir süredir. Bu durumun farkına varan Yusuf TEKİN bu soruna çözüm bulunmasını istemişti. Kanımızca rotasyonun yalnızca müdürlere ve sekiz yılda bir yapılması düzenlenmelidir. Müdür başyardımcılarına/yardımcılarına rotasyonun kaldırılmasının sebebi ise yönetimde asıl belirleyici olanın okul müdürü olması, çok fazla personel sirkülâsyonunun okullardaki işlerin sürekliliğine zarar vermesi, kurum hafızalarını silmesi ve aile kurumunun bu uygulamadan zarar görmesi gerçeğidir. Kaldı ki rotasyon konusunda okul idarecileri mağdur edilmektedir ve Milli Eğitim Bakanlığında bu mağduriyetin bir örneği daha bulunmamaktadır. İl müdür yardımcılarına rotasyon uygulanmamaktadır ki çoğu 65 yaşında mecburen emekli olmaktadır. Şube müdürlerine her ne kadar resmiyette rotasyon uygulaması olsa da bakanlık tarafından yapılan görevlendirmelerle rotasyon fiili anlamda uygulanmamaktadır. Yine müfettişlere rotasyon 8 yılda bir uygulanmaktadır fakat birçok ilde bu arkadaşlarımızın yaş ortalaması 60-65 arası olduğundan fiili anlamda rotasyonun onlar içinde bir anlamı bulunmamaktadır.

          2) "Önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora da geçen her bir yıla 1 puan" verilmelidir: Böylelikle kendini yenileme çabasında olan eğitimcilerimiz teşvik edilecektir. Tezsiz yüksek lisanslara verilen ek puanlar azaltılmalı tezli yüksek lisans puanla aradaki fark artırılmalıdır. Böylelikle gerçek anlamda bilimsel olarak yapılan tezli yüksek lisans özendirilmiş olacaktır. Bu durum ülkemizin bilimsel literatürünede katkı sağlayacaktır. Kamuoyu şunu bilmektedir ki tezsiz yüksek lisans ücret karşılığı alınmakta hatta bu ücretlere taksitlendirme bile yapılmaktadır. Birçok üniversite için bu programlar kazanç kapısı haline gelmiştir. Bu programlara öğrenci alımında ALES şartı bile kalkmıştır. Yayınlanmış olan makalelerde 4 yıllık süre sınırının bulunması çok komiktir ki bu durum bilime olan saygıyı azaltmakta öğretmenlerin azmini baltalamaktadır. Yine başarı belgelerine de 4 yıllık süre sınırı bulunması hem hukuki değil hem de tepki çekmektedir. Önerimiz; makalelere verilen puanlarda aranan 4 yıllık süre sınırının değişmesi ve sınır olmaması gerektiği yönündedir ki bu durumu en iyi kendisi de Profesör olan Sayın Yusuf Tekin anlayabilir. Bilimsel bir makalede süre sınırı olması kadar haksız bir durum bulunmamaktadır. Lisans eğitiminin her bir yılına puan verilmesi gerektiği gibi başarı belgesinde yine son 4 yıl uygulaması kaldırılmalıdır(devlet yönetiminde süre sınırı bulunamaz). 

          3) Takdir ve Teşekkür Belgeleri(Başarı ve Üstün Başarı Belgeleri): Sadece başarı belgelerine değil değişiklikten önceki takdir, teşekkür ve ödüllere de puan verilmelidir. Daha öncede belirttiğimiz gibi bu belgeler puanla değerlendirilecekse ayrım yapılmamalı, süre sınırı bulunmamalıdır. Kaldı ki devlette süreklilik esastır. Başarı belgesine puan verilirken teşekkür belgesine puan verilmemesi abesle iştigaldir ve hukuki de değildir.