"17.12.2021 tarihinde Tokat ili, Cumhuriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 10. sınıf öğrencisi V.A.B, Müdür Yardımcısı Faruk PEKER'i bacağından bıçaklamıştı. Bacağından ciddi şekilde yara alan ve manevi olarak olaydan etkilen Faruk PEKER, bıçaklanma sonrası 2 hafta iş göremez raporu almıştı.

Tokat 2. Ceza Asliye Mahkemesinde görülen dava sonucu sanığa verilen 300 gün hapis cezası 166 güne düşürülmüş, bu da 3.300 TL para cezasına çevrilmiştir. Bunun yanı sıra ilgili mahkeme hükmün açıklanmasını 3 yıl süreyle geriye bırakmış, öğretmenini bıçaklayan V.A.B’nın yaptığı yanına kalmış; bıçaklama eyleminden ötürü hiç ceza almamıştır. Üstelik; tam da 24 Kasım Öğretmenler Gününde yapılan duruşmada bu karar çıkmıştır.

Verilen cezaya tepki göstererek “öğretmene şiddet” yasasının bir an önce çıkarılarak, artan şiddet olaylarının önüne geçecek cezaların belirlenmesi gerektiğini ve çözüm üreten bir sendika olarak eylem kararları planladıklarını ifade Eden ÖZAT;

“Yaşanan olaylara gösteriyor ki öğretmene şiddet artık sıradan hale gelmiştir. Gün geçmiyor ki bir öğretmen, müdür veya müdür yardımcısı şiddete maruz kalmasın. Yine iki gün önce Urfa'da bir okulu basan şahıslar, 4 öğretmenimizi darp etti. Peki karşılığında ne oldu: ifadeleri alınıp serbest bırakıldı. Okullarda güvenlik personeli yok. Daha da acı olan Bakanlıkta şiddeti önleyici bir çalışma yok.

Öğretmenler Bakanlığın personeli, devletin memurudur. Ama sahipsizdir. Canı sıkılan; elini kolunu sallaya sallaya okula girip öğretmene şiddet uygulanabiliyor. İşin daha da kötüsü şiddeti uygulayan için caydırıcı bir ceza yok.

Şiddet; bir eğitim ortamında, devletin okulunda ve eğitimciye uygulanıyor.  Çocuklar, geleceğimiz, öğretmenlerimiz ise bu geleceğimizin mimarıdır. Öğretmene şiddet, geleceğimize uygulanan şiddettir.  Bu kadar sessiz kalınması akıl tutulmasıdır.

Bakanlık ve Hükümetin; eğitim çalışanlarına yapılan şiddete karşı daha geç olmadan harekete geçmesi gerekmektedir. Bir an önce; okullara, güvenlik personeli sağlanmalıdır. Şiddeti önleyici çalışmalar yapılmalı; şiddet kanunu çıkarılmalı, caydırıcı yaptırımlar içeren cezalar olmalıdır.

Eğitim Gücü Sendikası olarak taleplerimizi sürekli ifade ediyoruz. Bu taleplerimiz doğrultusunda da sendika olarak; doğrudan veya dolaylı yoldan eğitimin içinde olan her kurum ve kişiyi etkileyen bu durumla ilgili eğitim alanında faaliyet gösteren tüm sendikaları eylem kararı ve yapılacakları konusunda birlikte hareket etmek amacıyla davet edeceğiz.” dedi.