Eğitim Gücü Sen Samsun İl Başkanı Ümit KOYUNCU, coşku ile kutlanan 24 Kadım Öğretmenler Günü ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler Gününde konuşulmayanlar da var, diyen KOYUNCU şunları söyledi: 

“Bir 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü daha geride bıraktık. Yurt genelinde coşkuyla kutlanan öğretmenler gününde, devletimizin kurucusu ve Başöğretmenimiz ATATÜRK, elbette unutulmadı. Bunun yanında birçok Türk büyüklerine atıfta bulunularak; Mustafa Kemal’ in  öğretmenleri olmasaydı Mustafa Kemal ATATÜRK ve yüzyıllık Türkiye Cumhuriyeti’ nin var olmayacağına, Fatih Sultan Mehmet’ in öğretmenleri olmasaydı bu ülkede bir “Fatih”in yetişemeyeceğine değinildi. Hz. Ali’ nin “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” sözü bir kez daha hatırlandı. Öğrenciler hep bir ağızdan “ben de öğretmen olmak istiyorum.” dedi. Fakat bahsedilmeyen bazı acı gerçekler de vardı. Gelin buzdağının ötesine de bakalım: 

     Öğretmenlerimizin geçim sıkıntısı altında ve borç batağı içinde olduğundan, okulda çalışan yardımcı hizmetler personelinden çok daha az maaş aldığından bahsedilmedi. İkramiye, tediye, yol, yemek ve sosyal haklara öğretmenlerimizin layık görülmediği de hiç belirtilmedi. Her 24 Kasım kutlamalarında hep bir ağızdan “öğretmen olacağım” diyen  öğrencilerin üniversite tercihlerinde, tanıdıkları öğretmenlerin sosyal statülerini göz önünde bulundurarak ilk tercihlerinde öğretmenliği  tercih etmeyecekleri ve “eğer herhangi bir yer kazanamazsam, en kötü öğretmen olurum” diyecekleri de söylenmedi.  

Türkiye’mizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ ten bahsedildi. Fakat “Paşam, vekillere ne kadar maaş verelim?” dendiğinde “öğretmen maaşlarını geçmesin” dediği belirtilmedi. Fatih’ ten bahsedildi fakat Fatih’in babası II. Murat’ ın, hocası Akşemsettin’ i çileden çıkaran yaramazlıkları karşısında oğluna ders vermek adına hocasıyla yaptığı oyundan bahsedilmedi. Oğlunun karşısında öğretmeni yücelten II. Murat’ ın torunları olarak CİMER’e “hoca çok ödev veriyor, hoca güzel değil” tarzında şikayetlerde bulunan bir nesil olduğumuz dile getirilmedi.  Bugün geldiğimiz noktada “mesleğine gönül veren, çocuklarımıza emek veren öğretmenlerimize yasal ve sosyal statüde değerini vermek yerine, öğretmenlerimizin moralini bozmakla meşgulüz” denilemedi! 

“Dur bakalım, şu öğretmenin haddini bildirelim, şu okulu bir karıştıralım, icabında şiddetin en alasını uygularız, hadlerini bildiririz” şeklinde düşüncelerin toplum kültürüne adeta yerleşmeye başladığı bir ortamda öğretmenler, fedakarca görevini yapmaya çalışıyor. Eğitim camiasının neferleri hiç kimseden kölelik istemiyor ya da kimseye efendi olma derdinde değil. Tek beklentileri emeklerinin karşılığı olan adil ücreti almak ve ifa ettiği kutsal öğretmenlik görevinin hak ettiği saygınlığı görebilmesi…

Eğer samimi biçimde öğretmenlerimizin ülkemizin geleceğinin mimari olduklarını düşünüyorsak; mesleğin yasal ve sosyal statüsünü arttırarak, öğretmene dönük her türlü şiddetin yasal dayanaklarla önüne geçerek ve yaşam standartlarını yükselterek onlara bu kutlu görevlerinde destek olalım.  Geleceğin mimarlarının öğretmenler olduğunu, samimi bir şekilde ikrar ediyorsak, o zaman yaptıklarınızla söylemlerinizin çelişmemesine özen göstermeniz gerekiyor. 

Umarım önümüzdeki öğretmenler gününde de söylemler ve eylemler çatışmaz… Güçlü ve muasır medeniyetler seviyesinde bir geleceği  imar edecek öğretmenlerimizin emeklerinin gerçek karşılığını bulduğu ve hak ettiği değeri gördüğü öğretmenler günü temennisi ve umuduyla”…

              Ümit KOYUNCU
Eğitim Gücü Sen Samsun İl Başkanı