Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda 27 Şubat 2025 tarihi itibariyle bir değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklik sırasında, "Sosyal hizmet personeli ünvanlı pozisyonlara ise anılan Bakanlık tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonuçlarına göre atama yapılır" hükmü Esaslara eklendi.

20 bin aday objektif bir alım ilanı ve atama bekliyordu

Bu hüküm gereğince 20 bine yakın aday, Bakanlığın Resmi Gazetede objektif kıstaslara göre ilan edeceği bir Usul ve Esas düzenlemesi bekliyordu. Ancak Bakanlık, KPSS'ye giren binlerce adayı objektif kıstaslara göre almak yerine, sessiz sedasız hazırladığı Usul ve Esasları yürürlüğe koyarak, Bakanlıkta hiçbir kıstasa tabi olmadan istihdam edilen ek ders ücretlileri önce sözleşmeli pozisyonlara daha sonra da kadroya çalışmaktadır.

Hazırlanan usul ve esasların Resmi Gazetede yayımlanmaması hukuka aykırıdır

Bakanlığın Usul ve Esasları Resmi Gazetede yayımlamadan yürürlüğe koyması Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 2. maddesinde yer alan "Kamu kurum ve kuruluşları, birinci fıkranın (a) ve (ç) bentleri kapsamında alınanlar haricinde, istihdam edilecek sözleşmeli personele ilişkin olarak, boş sözleşmeli personel pozisyon unvan ve sayısını, bu pozisyonlarda istihdam edileceklerde aranacak nitelikleri, pozisyonlara yapılacak yerleştirme usulünü, sınavla alınacaklarda sınavın yeri, tarihi, türü, konuları ile diğer hususları yerleştirme veya sınav tarihinden en az on beş gün önce 10 sayılı Resmi Gazete Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ilan ederler." hükme de aykırıdır. Bu hüküm gereğince, hazırlanan usul ve esasların Resmi Gazetede yayımlanması gerekmektedir.

Esaslara eklenen madde geçici değil yani Bakanlık bu uygulamayı sürekli yapabilecek

Diğer taraftan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 2. maddesine eklenen hüküm geçici bir hüküm olmayıp ana hüküm olduğundan bakanlık, sürekli olarak hiçbir kıstasa tabi olmadan ek ders ücreti karşılığında personel alabilecek, bu kişileri de 4/B sözleşmeli pozisyonlara atayabilecektir. 3 yıl sözleşmeli statüde çalışanlar memur kadrosuna geçebildiğinden bir süre bu kişiler 657'e tabi memur kadrosuna atanacaktır.

Bakanlığın bu uygulaması gerçek anlamda bir istisnai kadro uygulaması olup skandal niteliktedir. Zira hâkim ve savcı alımında dahi, sözlü sınava, 3 katı aday yerine 2 katı aday çağrılarak torpili sınırlayan uygulamaların getirildiği bir dönemde, Bakanlığın el altından alım yapması, 1993 yılında SSK kapılarına asılarak personel alımı yapıldığının döneme dönülmesi anlamına gelmektedir.

Bakanlığın hazırlamış olduğu mevzuat değişikliğinin Personel Prensipler Genel Müdürlüğündeki personelce de fark edilememiş olması ayrıca dikkat çekicidir. Adayların ve sendikaların hem usul ve esasların hem de Esaslara konulan maddenin iptal edilmesi için ivedi olarak dava açması uygun olacaktır.

Benzer bir talep Milli Eğitim Bakanlığında ek ders ücreti karşılığında çalıştırılan ücretli öğretmenler tarafından da gündeme getirilmekte olup, Milli Eğitim Bakanlığı bu talebi yıllardır reddetmektedir. Türkiye'nin en köklü kurumlarından birisi olan MEB'in reddettiği bir uygulama, Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı tarafından sessiz sedasız yürürlüğe konulmaya çalışılmaktadır.